2016 Yılı İnsan Hakları Ödülleri İnsan Hakları Gününde Sahipleriyle Buluştu

 

2001 yılından beri düzenlenen MAZLUMDER İnsan Hakları Gecesi bu sene MAZLUMDER İstanbul Şubesi tarafından Eyüp Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşti. Üye ve gönüllülerimizin yanında aralarında Suriyeli âlim Cevdet Said’in de bulunduğu birçok konuğun hazır bulunduğu gece Dünya İnsan Hakları Günü olan 10 Aralık Cumartesi akşamı büyük bir katılımla gerçekleştirildi.

Konuklar; fuaye alanında sergilenen, Türkiye’de Darbeler Tarihi ve 15 Temmuz Sergisiyle karşılandı. İnsan hakları gecesi, gecenin sunuculuğu üstlenen Ahmet Refik Partal’ın selamlama konuşmasıyla başladı. Selamlamanın ardından 12. Dönem Faaliyetlerinin özetlendiği bir sinevizyon gösterisi gerçekleştirildi. Sinevizyon gösterisinin ardından sözü MAZLUMDER İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Beyhan aldı. Sözlerine MAZLUMDER’in geçmiş çalışmalarına değinerek başlayan Beyhan MAZLUMDER’in insan hakları mücadelesi tecrübesini şu sözlerle özetledi:

“TBMM koridorlarından vakıf ve dernek salonlarına, nezarethanelerden mahkeme salonlarına, okul önlerinden kışla ve fabrikalara kadar her mecrada ne karşı olduğumuz zalimin ne de yanında olduğumuz mazlumun kimliğine aidiyetine bakmadan mücadele verdik”

MAZLUMDER'in, Türkiye’deki hak ihlalleriyle ilgili çalışmalarının yanında dünyanın farklı bölgelerindeki zulümlere karşı da adil şahitlik vazifesini ifa etme gayretinde olduğunu ifade eden Beyhan, MAZLUMDER’in Suriye konusundaki duruşuna da değindi. Adalet, özgürlük ve hak diyerek sokaklara çıkan Suriye halkının meşru taleplerini; kanla, zulümle bastırmaya çalışan katil Esed rejimi ve eli kanlı destekçileri Lübnan Hizbullahı, İran ve Rusya’nın; Suriye halkının bugünün ve geleceğinin çalınmasında baş aktörler olduğunu ifade eden Beyhan MAZLUMDER'in kamuoyunda manipüle edilerek yanlış bir algı oluşturulan 3. yol çıkışının üzerinde de durdu:

“Üçüncü yol iddiası önemli bir çıkıştır, ancak bu yolun gerçek bir adalet üzere olması gerekir. Haklıyı ve haksızı aynı kefede gören bir yaklaşımın adaleti sağlayacağı nasıl düşünülebilir? Hakkın şahitleri öncelikle hak sahibi ile zalimi ayırmalı, adını koymalı ve tekliflerini bunun üzerine yapmalıdır. Evet, MAZLUMDER mezhep çatışmasına karşıdır ancak bunu başlatan ve sürdürenlere iki defa karşı olmak durumundadır”

Konuşmasında Kürt meselesine de değinen Beyhan red ve asimilasyon politikalarının sona ermesini, Kürtçe TV ve seçmeli Kürtçe ders vb uygulamaları olumlu bulmakla birlikte anadilde eğitim hakkının hala anayasayla güvence altına alınacak şekilde sağlanmamış olmasının kabul edilemeyecek bir durum olduğunun altını çizdi. Ülkemizde barışın bölgenin barışından geçtiğini vurgulayan Beyhan, devletin bölgedeki tüm kesimleri bir araya getirecek bir barış için adım atma sorumluluğunu dile getirdi.

“Bu sorunun çocuklarını silah altına alarak, hendekler kazarak, kendisine muhalif olanlara hayat hakkı tanımayarak, güvenlik güçlerine saldırarak, Kürt halkının inançlarını göz ardı ederek çözülemeyeceği gibi seçilmiş kişileri tutuklayarak da bu sorun çözülmez.”

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen ve hala yürürlükte olan OHAL uygulamasında da değinen Beyhan, OHAL çerçevesinde atılan adımların birçok mağduriyete sebep olduğuna dikkat çekerek, MAZLUMDER’in OHAL’in sonlandırılması çağrısını hatırlattı.

Ramazan Beyhan konuşmasını şu sözlerle noktaladı;

“MAZLUMDER İstanbul Şubesi e-muhtıraya karşı da, 17-25 Aralık kalkışmasına karşı da 15 Temmuz darbesine karşı da duruşunu muhafaza etmiştir. Bu duruş sosyal medya ve sitemiz üzerinden ifade edildiği gibi üye ve gönüllülerimizin sahada Tanklara karşı duruşuyla da somut olarak ortaya konulmuştur”

Ramazan Beyhan’ın ardından kürsüye onur konuğumuz Suriyeli ünlü mütefekkir Cevdet Said davet edildi. Yalova Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Fethi Güngör’ün tercümanlığını yaptığı Said; söze Ezher’de eğitim almak için 1946’da gittiği Mısır’da tanıştığı Şeyhülislam Mustafa Sabri ve vekili Zahid Kevseri ile hatıralarından bahsederek başladı. Kendisinin Türkiye’ye hicretinin onların erken cumhuriyet döneminde Mısır’a hicretine benzeten Üstad Said, Türkiye toplumunun Suriyeli muhacirlerle gösterdiği Ensar dayanışmasına olan takdirini dile getirdi.

Konuşmasında; İslam dünyasının içinde bulunduğu zor duruma değinen Cevdet Said, Müslümanların Kuran’ın mesajının farkına varmaları ve kendilerine yüklenilen sorumluluğu idrak etmeleri durumunda bu sorunları aşma kabiliyetini haiz olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın sıklıkla vurguladığı “Dünya 5’ten Büyüktür” ifadesinin bu sorumluluğun farkında olunduğunun bir göstergesi olduğunu ifade eden Üstad Said Müslümanların iç çekişmeleri aşmaları asıl sorunların farkına vararak birbirlerine kenetlenmelerinin gerektiğinin altını çizdi.

Celal Nuri’nin İslam Birliği eserinde Arafat dağının sembolik öneminden bahisle dile getirdiği “Bu dağ elmas olsa Müslümanlar için bu kadar kıymetli olmazdı. Zira her mümin, ömrü boyunca bir kez olsun hacca gitmek ve orada bütün diğer mümin kardeşleriyle belli bir zamanda buluşmak ister.” ifadelerine atıf yapan Said, bütün Müslümanların “Sözün ağırlığının” farkında olması gerektiğini, bunun dünyada barışın ve selametin hâkim olması için elzem olduğunu vurguladı.

Cevdet Said'in konuşmasının ardından program; 12.si düzenlenmiş olan MAZLUMDER İnsan Hakları Okulu’nun mezuniyet ve sertifika töreniyle devam etti. MAZLUMDER’de uzun yıllardır sürdürülen hak mücadelesi tecrübesini, teorisi ve pratiğiyle genç kuşaklara aktarma gayretinin bir ürünü olan İnsan Hakları Okulu bu sene 16 mezun verdi. Hak kazanan öğrencilere sertifikaların takdim edilmesinin ardından mezun öğrencileri temsilen Murat Tuzcu bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasında, MAZLUMDER’in kurulacağına dair haberi okuduğu 91 yılından beri MAZLUMDER'i takip ettiğini ifade eden Tuzcu, “Kim olursa olsun zalime karşı mazlumdan yana” duruşunu sürdürmedeki rolü ve gayreti sebebiyle İstanbul Şubesine takdir ve teşekkürlerini dile getirdi.

Sertifika töreninin ardından sıra 4 dalda 2016 yılı İnsan Hakları Ödülleri’nin sahiplerine takdim edilmesine geldi. Sahneye ilk olarak “İnsan Hakları Bireysel Mücadele Ödülü” dalında ödüle layık görülen 15 Temmuz şehidi Halil Kantarcı’nın ailesini temsilen Avukatları Okan Kadir Bektaşoğlu geldi. Halil Kantarcı 5 arkadaşıyla birlikte; daha çocuk yaşta iken İstanbul 2 nolu DGM’de idamla yargılanmıştı. Yargılama sürecinde 10 yıl suçsuz yere hapis yatan Kantarcı beraat ederek 2005 yılında hapisten çıkmıştı. Evli ve 3 çocuğu olan Kantarcı, 15 Temmuz Darbe Girişimi esnasında İstanbul Çengelköy’de darbeciler tarafından açılan ateş sonucu şehit oldu. Bektaşoğlu’na ödülü, Şair- Yazar ve eski İstanbul Şube Başkanlarından Ahmet Mercan takdim etti. Halil Kantarcı’nın 28 Şubat zulmüne karşı çıkarken gösterdiği duruşu hiç tereddüt etmeden 15 Temmuz gecesi de gösterdiğini ve darbecilere karşı sokağa ilk çıkanlardan olduğunu dile getiren Bektaşoğlu; bu ödülü, onun ailesi adına almaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek sözlerini tamamladı.

İnsan Hakları Örgütlü Mücadele Ödülü”; hayatları pahasına sokaklara çıkarak “15 Temmuz Darbe Girişimine Karşı Duranlara” verildi. Ödül; 15 Temmuz Darbe Girişimine Karşı Duranları temsilen; 15 Temmuz gecesi bütün aile fertleriyle sokağa çıkan ve mücadelenin ailece bir parçası olan Topal ailesine verildi. Ödülü aile fertleri adına Muhammed Mücahid Topal aldı. Topal ailesi, darbecilerin saldırısıyla İstanbul, Fatih, Saraçhane’de karşı karşıya kalmış, Mücahit, babası ve erkek kardeşi çevredeki araçları yönlendirerek yaralıların nakline destek olurken, annesi ve kız kardeşi Fatih Medical Park hastanesindeki ilk yardım faaliyetlerine dâhil olmuştu. Ramazan Beyhan’ın takdim ettiği ödülü alan Topal konuşmasında, milletçe verilen mücadelenin bütün ailesiyle birlikte bir parçası olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu ödülü bütün darbeye direnenler adına aldığını ifade etti.

1996 Yılında Kurulan MAZLUMDER Başörtüsü Komisyonunun ilk başkanı olan merhum Fikret Özdemir adına verilen “Fikret Özdemir Vefa Ödülü” 1994 yılında beri MAZLUMDER’de aktif olarak çalışan maddi manevi hiçbir desteğini esirgemeyen Kenan Yabanigül ağabeye verildi. Üyelerin yeniden organizasyonu adına, pek çok üyeyi ziyaret ederek yapılması zor işlerin altından başarıyla kalkan Yabanigül, MAZLUMDER’in sıkıştığı her anda ilk çalınacak kapı olmayı her zaman sürdürdü. Ödülü almaktan duyduğu memnuniyeti dile getirirken “Bu ödülü en çok hak eden ben değilim biliyorum” ifadelerini de sözlerine ekleyen Kenan Yabanigül’e ödülünü İstanbul Şube kurucu başkanı Avukat İshak Şadi Çarsancaklı takdim etti. Hem Fikret Özdemir’in hem Kenan Yabanigül’ün kendi başkanlık yaptığı dönemde yönetimde bulunduğunu hatırlatan Çarsancaklı da bu ödülü takdim etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.        

Gecenin son ödülü olan "Avukat Aydın Durmuş Genç Hukukçu Ödülü", MAZLUMDER Cezaevi Komisyonu üyesi Av. Eyyup Akıncı’ya verildi. Ödülü Eyyup Akıncı'ya, Av. Muharrem Balcı takdim etti. Yaptığı konuşmada MAZLUMDER’in insan hakları alanındaki mücadelesinin önemine değinen Balcı ödüllerin hak edenlere gittiğini dile getrdi ve konuşmasını “MAZLUMDER’in kendisi hepimiz için bir ödüldür” ifadesiyle noktaladı. Ödüle layık görüldüğü için duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerine başlayan Akıncı konuşmasında iki farklı cezaevi ziyareti esnasında yaşadığı iki anısını anlattı. Tanımadığı ve kendisinden hiçbir maddi karşılık beklemeyen bir insan ve üstelik bir avukat tarafından ziyaret edilmenin mahpuslar için ifade ettiği anlamı bu ziyaretleri sırasında tecrübe ettiğini ifade eden Akıncı, MAZLUMDER İstanbul Şubesi’ne teşekkür ederek sözlerini noktaladı.

İnsan Hakları Okulu öğrencileri ve İnsan Hakları Ödüllerinin sahiplerinin birlikte fotoğraf çekilmelerinin ardından gecenin son kısmı olan Adem Tuzcu konseri başladı. Yüzlerce kez sahne almış olmasına rağmen sahneye çıkarken hala heyecan yaşadığını dile getiren Tuzcu 15 Temmuz sürecine dair duygularını dile getirdikten sonra konuklara etkileyici bir müzik ziyafeti sundu.

Gece, müzik ziyafetinin ardından sunucumuz Ahmet Refik Partal’ın teşekkür ve veda sözleriyle son buldu.

 

MAZLUMDER İstanbul Şubesi Basın Bürosu

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Seminer & Panel & KonferansTarih 2016-12-10
Okunma Sayısı : 1768
Şube ve Temsilcilerimiz
istanbul
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER İSTANBUL ŞUBESİ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk. No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (212) 526 2440 | Faks: +90 (212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4645571