“Düşmanlarımıza tek borcumuz var; Adalet”
Aliya İzzetbegoviç
Darbe girişimi hakkında yürütülen soruşturmalarda ve genel olarak OHAL sürecinde gözlemlenen hak ihlallerine ve özellikle Gökhan Açıkkollu isimli öğretmenin gözaltında hayatını kaybetmesine dair MAZLUMDER İstanbul Şubesi aşağıdaki açıklamayı yapmıştır.
15 Temmuz 2016 gecesi TSK içerisinde Paralel Devlet Yapılmasına hizmet eden cunta, seçilmiş hükümeti devirmek ve ülke yönetimine el koymak amacıyla, çok sayıda insanımızın şehit olduğu ve yaralandığı kanlı bir darbe girişiminde bulunmuş, halkın destansı direnişiyle bu darbe girişimi geri püskürtülmüştü.
En kanlı darbe girişimi olarak tarihimize geçen olan bu kalkışmanın içinde veya yanında yer alanların, bu girişime herhangi bir şekilde katkısı olanların bir an evvel yargı önüne çıkarılmaları ve hak ettikleri cezayı almaları hayati öneme sahiptir.
Bu çerçevede ikinci önemli nokta örgüte ve suça bulaşmamış kişi ve kurumların çeşitli yanlış anlaşılmalar ya da kötü niyetli yönlendirme ve ihbarlar neticesinde darbeci çete ile aynı çerçeveye konularak mağdur edilmeleri riskidir. Bu noktada gerek derneğimize gerekse kamuoyuna yansımış çok sayıda örnek mevcuttur. PDY ile hiçbir ilişkisi olmayan kişilerin ya da söz konusu yapının legal alandaki banka, sendika, eğitim kurumu gibi kurumlarıyla yasal ve aleni çerçevede ilişki kuranların yani sendikaya hasbelkader üye olanların, bankada sıradan bir hesabı bulunanların ya da ekmek parası için bu yapının kurumlarında çalışan normal işçilerin başka hiçbir kriter aranmaksızın toptan örgüt üyesi gibi değerlendirilerek sonu tutuklamaya varan muamelelere maruz kalmalarının doğru olmadığını düşünüyoruz. Böyle bir tarzın temelde darbeci çeteyle mücadeleye ket vurması da ayrı bir risktir.
Üçüncü olarak darbeye ve darbecilere dönük operasyonlar neticesinde yakalanan, gözaltında alınan ve tutuklananların kimliği ve eyleminden bağımsız olarak adil yargılanma, kendini aklama imkânlarından yararlandırılma, avukat yardımından gerçek anlamda yararlanma, yaşam hakkının korunması, işkence ve kötü muameleye tabi tutulmama, suçların kişiselliği çerçevesinde aile ve çocuklarının lekelenmemesi gibi haklarının korunması ve ihlal edilmemesi de taviz verilemez şekilde hayati öneme sahiptir.
Savaş meydanlarında bile Hak ve Adaletten başka bir arayışımız olamayacağı gerçeği de nazara alınarak yaşanan sürecin sıcaklığı da geçmişken herkes bu konudaki hassasiyetini ve sorumluluğunu kuşanmalıdır. Bu anlamda gündeme gelen her tür iddia hassas bir şekilde araştırılmalı, bu konuda şeffaf olunmalı ve özgüven içerisinde hareket edilmelidir.
Bu çerçevede, gözaltına tutulduğu 13’üncü gün fenalaştığı için hastaneye kaldırılan ve hastanede yaşamını yitiren tarih öğretmeni Gökhan Açıkkollu konusunda özellikle yetkili kurumların adil ve şeffaf bir soruşturma ile kamuyu aydınlatması gerekmektedir. Yaşanan ölümün şüpheli bir ölüm olduğu gerçeğinden hareketle doğal olmayan bir ölüm söz konusu ise gerekli idari ve adli süreçlerin hiçbir zafiyet gösterilmeden yürütülmesi ihmal edilemez bir sorumluluktur.
MAZLUMDER olarak, temel hak ve hürriyetlerin hiçbir ayrım yapılmaksızın ve hiçbir mazerete sığınılmaksızın korunmasının hepimiz üzerinde önemli ve vazgeçilemez bir sorumluluk olduğunu hatırlatır, darbeyle ve darbecilerle gerçek mücadelenin ancak Hak ve Adalet meşruiyetine dayanan hukuk çerçevesinde olabileceğini ifade ederiz.
MAZLUMDER İstanbul Şubesi