Cüneyt Sarıyaşar:“PKK kendini sorumlu tuttuğu Cenevre Çağrısı şartlarına uymalı ve çocukları derhal ailelerine teslim etmelidir

23 Nisan 2014 tarihinde bir gençlik örgütlenmesi ile İstanbul’dan Diyarbakır Lice’ye bahar şenliklerine katılmak üzere Birkleyn Mağarası bölgesine giden ve PKK tarafından alıkonulduğu iddia edilen çocukların ailelerinin MAZLUMDER’e yapılan müracaatları sonucu ailelerin de katılımıyla MAZLUMDER İstanbul Şubesi’nde bir basın toplantısı gerçekleştirildi.

Toplantıda açılış konuşmasını yapan MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar, Türkiye’de otuz yıldır birçok acıyı içinde barındıran Kürt sorununun, yaklaşık 50 bin can aldığını söyledi. Sarıyaşar, “Bu süreçlerde devletin, halkın haklarını gasp etmek suretiyle otoriter bir çerçeve içerisinde başkalaştırma çalışmaları, tek tipleştirerek bir ulusal kimliğin içine sıkıştırma gayretleri, özellikle Kürt halkına yönelik 12 Eylül darbesi sonrası imha politikası uygulamaları bu direncin silahlı bir sürece dönüşmesine sebep olmuştur. Bugün, bu sürecin acı olaylarından biriyle karşı karşıyayız. Yakın zamanda Diyarbakır Şubemize müracaat eden ailelerce dile getirilen, PKK’nin dağ kadrosuna katıldığı düşünülen çocuklarla ilgili sorun kamuoyuna yansımıştı. MAZLUMDER İstanbul Şubesi’ne de ailesi İstanbul’da olan çocukların yakınlarından pek çok başvuru yapıldı. Sorunu paylaşabileceğini ifade eden bir aileyle karşınızdayız.” diyerek basın açıklaması metnini okudu. Açıklamada PKK’ye çocukların evlerine gönderilmesi çağrısı yapılarak, “13. Maddesi uyarınca “Çocukların Silahlı Çatışmaların Etkilerinden Korunmasına Dair Taahhütname (Cenevre Çağrısı)”yi, 5 Ekim 2013 tarihinde imzalayarak; taraf olduğunu kamuoyuna duyuran PKK, çocukların çatışmalarda kullanılmayacağı, gönüllü ya da gönülsüz silahaltına alınmayacağı, silahlı güçlerle ilişki kurmaya ya da ilişki içinde kalmaya asla zorlanmayacağı ve askeri operasyonlar sırasında silahlı güçlere eşlik etmeyeceğini öngören maddeleri gereğince, 7 çocuğun bir an önce ailelerine iade etmesi gerekiyor.” denildi.
 
Cüneyt Sarıyaşar, özellikle çözüm süreci ile ilgili İmralı’nın yaptığı Nevroz açıklamasında, halkın temel değerlerini kapsayıcı bir yaklaşımla çözüm sürecini götürme iradesini önemsediklerini ifade ederek “Şunu da hatırlatmak isteriz; Resulallah (s.a.v.) çocukların savaşa katılma isteklerini annelerinin rızası olmadığı için reddetmiştir. Biz buradan çağrımızı yineliyoruz; PKK, çocukları bir an önce annelerine kavuştursun, annelerin gözlerinin yaşı dinsin.” dedi.
 
İstanbul’da yaşayan G. Y.’nin dedesi, 4 gün Esenyurt’ta kurulan bir çadıra giden ve oradan Urfa’ya, Öcalan’ın doğum günü için yapılacak kutlamaya katılmaya ikna edilen 15 yaşındaki torununun kaybolduğunu; torununun hasta olduğunu söyleyerek bir an önce bırakılmasını istedi. Dede Yılmaz, bu süreçte tanımadıkları birinden G. Y.’nin annesine ‘Çocuğun dağa gönderildi’ diye mesaj gönderildiğini, numarayı savcılığa verdiklerini ancak herhangi bir sonuca ulaşılamadığını belirtti. Babaanne Hediye Yılmaz ise torununun hem kolunun kırık olduğunu, hem de astım hastası olduğunu, G. Y.’den 2 aydır haber alamadıklarını söyledi. Anne Sevda Yılmaz ise çocuğunun daha önce hiçbir gruba, toplantıya, eyleme vs. katılmadığını belirterek gözyaşları içinde çocuğunu geri istediğini söyledi.
 
Diyarbakır’da yaşayan ve PKK tarafından alıkonulduğu iddia edilen F.A.E.’nin amcası Erdal Eren de söz alarak “Yeğenim 15 yaşında. 23 Nisan’da Belediye’ye bağlı bir derneğin düzenlediği piknik sonrası dağa çıkmış. F.A.E.’nin sol gözü yüzde 90 görmüyor. Küçüklüğünden beri elinde ve kolunda 10 yerinde kırık var. Ben yeğenimin başına geleni duyduğumda İstanbul’daydım, önce Sırrı Süreyya Önder ve Diyarbakır Milletvekillerinden Nursel Aydoğan’la görüştüm, Gülten Kışanak’tan randevu alamadım, Eş Başkan Fırat Anlı’dan randevu aldım ama görüşemedim. Tüm uğraşlarımda hiç kimseden bir sonuç alamadım” dedi.
 
Açıklamanın sonunda, Kürt sorununda bugüne kadar yaşananlardan dolayı pek çok ailenin sorunlarını anlatıp kendilerini ifade etmekten çekindiğini belirten Cüneyt Sarıyaşar, “Biz ümit ediyoruz ki bu baskı süreci de ortadan kalkar ve o zaman bugün kamuoyunun önüne çıkamayanlar ile beraber, aslında önümüzde çok ciddi bir tablonun bulunduğunu hep birlikte görürüz. Bu tablo çözüm süreciyle çelişmektedir. Bariş sürecini önemsiyor ve her zeminde destekliyoruz.
 
MAZLUMDER İstanbul Şubesi Basın Bürosu
 
BASIN AÇIKLAMASININ TAM METNİ:
 
Anneler PKK’den Çocuklarını İstiyor
 
Kamuoyuna da yansıdığı üzere 23 Nisan 2014 tarihinde Lice’de bir grup lise öğrencisi, bir gençlik örgütlenmesi ile bahar şenliklerine katılmak üzere Birkleyn Mağarası bölgesine gitmişlerdir. Çocuklarının bu etkinlikten dönmemesi üzerine PKK’nin dağ kadrosuna katıldığını düşündüklerini ifade eden Böçküm ailesi Diyarbakır şubemize başvurarak MAZLUMDER’den destek istemiş; derneğimiz de ailenin ifadeleri doğrultusunda PKK’nin, 15 yaşındaki bir çocuğu saflarına kabul etmemesi gerektiğini açıklamış ve şayet M.S. Böçküm, PKK saflarına katılmış ise ailesine geri gönderilmesi çağrısında bulunmuştuk. 
 
M.S.’nin  Böçküm ailesine geri gönderilmesi üzerine Karaşin, Gündüz ve Eren aileleri de MAZLUMDER’e başvuruda bulunarak, kendi çocuklarının da aynı pikniğe gidip dönmediğini ve M.S. Böçküm gibi PKK dağ kadrosuna katıldıklarını düşündüklerini ifade etmişlerdir. Başvuru yapan ailelerin çocukları F. A. Eren (erkek-15), H. Gündüz (kız-15), A. Karaşin (erkek-16) yaşındadır.
 
Ayrıca basından edinilen bilgiye göre Adana’da ikamet eden Temel ailesinin 15 yaşındaki oğlu H.Temel de 4 Nisan 2014 günü, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın doğum günü etkinliklerine katılmak üzere Urfa/Halfeti’deki köyüne gitmiş ve oradan geri dönmemiştir. Temel ailesi de çocuklarının PKK dağ kadrosuna katıldıkları kanaatinde olduklarını ifade etmişlerdir. 
 
Aileler çocuklarının yaşlarının küçük olduğunu, her birinin okullarına devam ettiğini, bir çocukluk, gençlik heyecanıyla ilk anda dağa gitmeyi kabul ettiklerini ifade ediyor; 23 Nisan’dan beri çocuklarından haber alamadıkları için endişelerini dile getiriyor.  Çocuklarının iadesi isteğiyle Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde üç ailenin başlattığı oturma eylemine, 7. gününde çocukları kayıp dört aile daha katıldı.  Yedi çocuk kayıp; yedi aile, yedi anne çocuklarının yolunu gözlüyor. 
 
MAZLUMDER olarak M. S. Böçküm olayı üzerine söz konusu örgüt PKK’ye yaptığımız çağrıyı Karaşin, Gündüz, Eren ve Temel, diğer ailelerinin çocukları için de yineliyoruz:  Bu çocukların bir an önce serbest bırakılarak ailelerine teslim edilmeleri gerekmektedir. 
 
Ayrıca 13. Maddesi uyarınca “Çocukların Silahlı Çatışmaların Etkilerinden Korunmasına Dair Taahhütname (Cenevre Çağrısı)”yi 5 Ekim 2013 tarihinde imzalayarak; taraf olduğunu kamuoyuna duyurduğunu PKK’ye hatırlatıyoruz. Cenevre Çağırısı’nda yer alan
 
1. Çocukların çatışmalarda kullanılmaması konusundaki topyekün yasağa uymak. 

 

2. Çocukların gönüllü ya da gönülsüz, silahlı güçlerimizce silâhaltına alınmayacağını  garanti altına almak. Çocuklara silahlı güçlerimize ulaşma ya da saflarında kalma izni verilmeyecektir.

 

3. Çocukları silahlı güçlerle ilişkiye ya da silahlı güçler ile ilişki içinde kalmaya asla zorlamamak. İlişki terimiyle, savaşla ilgili doğrudan veya destekleyici eylemler yada bütün diğer etkinlikleri kast ediyoruz. Halihazırda çocukların silahlı güçlerimizle ilişkiye zorlanmış olmaları ihtimali durumu varsa, Taahhütname’nin 6. Maddesi uyarınca mümkün olan ilk fırsatta bırakılacaklardır.

 

4. Çocukların, askeri operasyonlarımız sırasında silahlı güçlerimize eşlik etmeyeceğini ve kontrolümüz altındaki bölgelerdeki askeri operasyonların yapıldığı yerlerde çocukların bulunmaması için mümkün olan bütün tüm önlemleri alacağımızı garanti etmek

 Maddeleri gereğince çocukların ivedilikle ailelerine iade edilmesini talep ediyoruz.

Kamuoyuna saygıyla arz ederiz…
 
MAZLUMDER İstanbul Şubesi
 

 

FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Basın AçıklamalarıTarih 2014-05-24
Okunma Sayısı : 1335
Şube ve Temsilcilerimiz
istanbul
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER İSTANBUL ŞUBESİ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk. No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (212) 526 2440 | Faks: +90 (212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4644849