Sinami Orhan: “Silivri Cezaevi toprakla temas imkanı olmayan beton bir mezarlıktı.”

MAZLUMDER Cezaevi Komisyonu tarafından düzenlenen Cezaevi Söyeşileri’nin 26.’sı, 3 Ocak Cumartesi günü, daha önce 4 defa cezaevine girip çıkan eski mahpus ve Gazeteci-Yazar Sinami Orhan’ın katılımı ile gerçekleşti.

Programın açılış konuşmasını yapan MAZLUMDER Cezaevi Komisyonu Başkanı Av. Kaya Kartal, 28 Şubat sürecindeki yargılamaların adil olmadığının herkesçe kabul edilmesine rağmen Müslümanlara yönelik siyasi davalarda çok sayıda mahkûmiyet kararı verildiğini ifade etti. Kartal, hali hazırda çoğunluğu 28 Şubat süreci yargılamaları neticesinde verilen 370’ten fazla müebbet hapis cezası olduğunu, 28 Şubat süreci hukuksuzluklarının devlet tarafından bile kabul edilmesine rağmen 28 Şubat mağduriyetlerinin halen devam ettiğini ifade etti. Kartal, bu sürecin önemli tanıklarından biri olduğunu belirttiği Sinami Orhan hakkında kısa bir bilgi vererek sözü Sinami Orhan’a bıraktı.

Sözlerine kısaca kendisini tanıtarak başlayan Sinami Orhan, cezaevine ilk kez 1992 yılında girdiğini ve bugüne kadar 4 defa cezaevine girip çıktığını ifade etti. İlk olarak Bayrampaşa ve Gerede Cezaevlerinde tutulduğunu belirten Orhan, daha sonraki tarihlerde de Metris, Eskişehir ve Silivri Cezaevlerinde tutulduğunu dile getirdi.

Türkiye’de Özal’ın vefatı ile birlikte 28 Şubat sürecinin adımlarının atılmaya başlandığını dile getiren Orhan, özellikle 1992–1993 tarihleri arasında Müslümanlara yönelik gerçekleştirilen operasyonların 28 Şubat’ın ilk kıvılcımları olduğunu dile getirdi. 1990’lar itibari ile Türkiye’de faili meçhul cinayetlerin ve birçok toplumsal siyasi hadisenin yaşanmaya başladığı bir karanlık çağ oluşturulduğunu aktaran Orhan, Müslümanların yargılandığı birçok davada faili meçhul olayların üzerlerine yıkılarak bu Müslümanların hedef yapıldığını belirtti.

Türkiye’de bağımsız ve tarafsız bir yargı erkinin olmadığını, bu ülkede brifing almış ve son yaşanan olaylarla da anlaşıldığı üzere bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmiş hakim ve savcılardan müteşekkil bir yargı makamının söz sahibi olduğunu ifade eden Orhan, “28 Şubat süreci ve dönemin DGM yargılamalarında da en küçük olaylar bile Örgütlü Suç kapsamına alınarak yargılama yapıldı, döneme ait Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı gibi isimlere yapılan suikastlardan ve daha birçok karanlık işten dolayı, birçok Müslüman sorumlu gösterilerek cezaevine atıldı ve halen de bu Müslümanlar hukuksuzca cezaevlerinde tutuluyor.” dedi.

Metris Cezaevinde gerçekleştirilen Noel Baba Operasyonu hakkında da konuşan Orhan, bu operasyonda esasında bir isyan girişimlerinin olmadığını, gecenin bir yarısı jandarma kuvvetleri tarafından öldürme kastı ile kendilerine saldırı başlatıldığını ve yapılan saldırılara karşı sadece canlarını korumaya çalıştıklarını ifade etti. Noel Baba saldırısı sebebi ile Sencer Kartal isimli bir arkadaşlarının şehit edildiğini belirten Orhan, koğuşun tavanından ve duvarlarından delikler ve geniş boşluklar açılarak kendilerine kurşun sıkıldığını ve gaz bombaları atıldığını belirtti. Saldırının, uzun bir süre sonunda hava aydınlanıp, dışarıdaki insanların saldırıdan haberdar olmasıyla artık topluca öldürülme risklerinin ortadan kalkması üzerine teslim olmaları sonucunda bitirildiğini ifade eden Orhan, bu saldırılardan sonra Kartal ve Eskişehir’deki Cezaevlerine sevk edildiklerini, aslında bütün bu olanlar neticesinde o dönem yeni açılan ve kamuoyunda tepki toplayan F Tipi Cezaevlerine sevklerin gerçekleştirildiğini belirtti.

Orhan, son kaldığı Silivri Cezaevi’nin toprakla temas imkânı olmayan tam bir beton mezarlık olduğunu, her taraftan ölümünüzü seyreden gözlerin bulunduğunu ifade etti.

Cezaevinde yaşadığı süreç hakkında da konuşan Orhan, cezaevlerinde birçok sorunun bulunduğunu, sağlık ve hijyen sorunlarının özellikle en başta yer aldığını belirterek şunları söyledi: “Cezaevlerinde revir ve hastaneye sevk işlemleri çok uzun ve ağır bir süreç içinde gerçekleşiyor, yeterli sağlık hizmetinin sağlanamıyor, birçok zaman revirde doktor dahi bulunmuyor. Ağır bir kalp krizi geçirseniz, en iyi şartlarda ve en hızlı müdahale ancak 45 dakikada yapılabiliyor.

Katılımcılar tarafından sorulan soru üzerine Sinami Orhan, cezaevlerinde bütün olumsuzluklara rağmen “Birlik” ve “İnanç” sayesinde ayakta durabildiğini, günlük programının okuma ve yazma üzerine kurulu olduğunu dile getirdi.

Program, katılımcılardan gelen soruların cevaplanması ile son buldu.

MAZLUMDER İstanbul Şubesi Basın Bürosu
 
FAALİYET BİLGİLERİKategori Adı Cezaevi ZiyaretleriTarih 2015-01-06
Okunma Sayısı : 1855
Şube ve Temsilcilerimiz
istanbul
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER İSTANBUL ŞUBESİ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk. No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (212) 526 2440 | Faks: +90 (212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4343257