İran’daki idamları protesto için Konsolosluk önünde yapılması planlanan basın açıklaması polis engellemesi sebebiyle MAZLUMDER İstanbul Şubesi’nde gerçekleştirildi.
OHAL’i gerekçe gösteren emniyet mensupları açıklamanın konsolosluğun önünde ya da yakınında herhangi bir yerde yapılmasına izin verilmeyeceğini açıkladı. Açıklamanın konsolosluk civarında yapılmasında ısrar eden aralarında İstanbul Şube Başkanı Ramazan Beyhan’ın da bulunduğu protestocular polis tarafından konsolosluk civarından uzaklaşmaya zorlandı. Uzun süren arbedenin ardından dernek yönetimi açıklamanın dernek merkezinde yapılmasına karar vererek konsolosluk civarından ayrıldı.
Yapılacak basın açıklamasının hiçbir makul gerekçe olmadan zor kullanarak engellenmesi açık bir hak ihlalidir. OHAL uygulamasına dayanarak yapılan bu hukuksuz müdahaleyi kınıyor, “OHAL’in vatandaşa değil kamuya yönelik” olduğunu defaaten ilan eden hükümeti keyfi uygulamaların önüne geçmeye davet ediyoruz.
MAZLUMDER İstanbul Şubesi’nden gerçekleştirilen açıklamanın tam metni şu şekildedir:
İran'ın Mezhepçi Tutumunu ve Geçekleşen Siyasi İdamları Kınıyoruz
"Kim, bir cana kıymayan veya yeryüzünde bozgunculuk çıkarmayan bir nefsi öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibi olur. (Maide;5/32)
Kamuoyuna yansıyan ve İran resmi makamlarınca da doğrulanan bilgiye göre “Cihad ve Tevhid” isimli örgütle bağlantılı olmakla yargılanan en az 20 Sünni Kürt 2 Ağustos Salı günü toplu olarak idam edilmiştir. Bağımsız gözlemci kuruluşlar her yıl 1000’e yakın insanın idam edildiği İran’da sanıkların adil yargılama hakkından yararlanamadığını ve ifadelerin işkence altında imzalatıldığını belirtmektedir. İran bu rakamlarla Çin’den sonra dünyada en fazla idam cezası uygulayan ülke konumundadır.
Resmi makamlarca “radikal sünni örgüt” mensubu olmakla itham edilen mahkûmların da diğer birçokları gibi adil ve şeffaf bir yargı sürecinden mahrum olarak yargılandıkları bilinmektedir. Son idamlarda mahkûmlar idamdan önce aileleriyle görüştürülmemiş aileler idamlar gerçekleştikten sonra haberdar edilmiştir.
MAZLUMDER olarak;
Adil ve şeffaf yargılama süreçlerinden geçirilmeden uygulanan idam cezalarının ve özellikle siyasi muhaliflerin ya da resmi mezhep dışındaki dini yapıların uydurma ya da subjektif gerekçelerle idam edilmesinin cinayet hükmünde olacağını ifade ediyor, İran’ın en temel hak olan hayat hakkına kast eden bu uygulamalarını şiddetle kınıyoruz.
Bağımsız ve tarafsız İnsan Hakları örgütlerini İran yargısı tarafından uygulanan zulme karşı harekete geçmeye çağırıyoruz.
MAZLUMDER İstanbul Şubesi Basın Bürosu