Gebze-Dilovası Çevre Kirliliği Gözlem Raporu
GİRİŞ

Dilovası Kocaeli ilinin Gebze ilçesine bağlı Marmara denizi, E’5 ve tem otoyolu kenarında bulunan yaklaşık 50 bin nüfuslu bir beldedir.1970 sonrası gelişen sanayi ve İstanbul’a yakın olması ile işletmeler tarafından tercih edilen bir konum haline gelmiştir. Her geçen gün sayıca artan sanayi işletmeleri ile birlikte ülkenin her kesiminden göç alan bir bölge haline gelmiştir. Bölge göç eden vatandaşlarında tercihleri arasına girmiştir. Yaşanan bu gelişmeler neticesinde 2003 yılında mevcut bölge sanayi bakanlığı tarafından OSB ilan edilmiştir. Her geçen gün paralel bir şekilde artış gösteren sanayi işletmeleri ve yerleşim birimleri neticesinde Dilovası’nda çevre alarm vermeye başlamıştır. İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği MAZLUMDER-KOCAELİ şubesi, yoğun şikâyet ve başvuruları da dikkate alarak Dilovası çevre sorunlarına ilişkin bir inceleme çalışması yapmış ve elde edilen bilgiler aşağıda bir rapor halinde sunulmuştur.

RESMİ BELGELER
1-)Kocaeli Büyükşehir Belediyesi 17.02.2006 Tarihli sanayi işletmeleri denetleme sonuçları

2-)Kocaeli İl Çevre ve Orman Müdürlüğü 22.03.2006 Tarihli Gebze Dilovası bölgesindeki sanayi işletmelerinin 12 aylık denetleme raporları ve alınan kararlar

3-)Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Onur HAMZAOĞLU’nun bölge ile ilgili raporu.

1-)Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Resmi Yazısı
13.02.2006 tarihinde 4982 sayılı bilgi edinme yasasına göre Kocaeli Büyükşehir Belediyesine hitaben bir başvuru yapılmış ve Gebze Dilovası bölgesinde ki sanayi işletmelerine uygulanan 1 yıllık denetleme raporlarının sonuçlarına ilişkin bilgi talebinde bulunulmuştur. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi 17.02.2006 tarih, 4343 sayılı yazısında ’’13.07.2005 tarih ve 25874 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Belediye kanunu’nda ’’Yürürlüğe giren mavzi imar planına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatları OSB tarafından verilir ve denetlenir.’ifadelerine yer vermiş, bu tarihten sonra söz konusu tesislerde herhangi bir denetim yapılmadığını vurgulamıştır.

Derneğimiz, bu kez mevcut bilgi edinme yasası ile özel kurum ve kuruluşlardan bilgi alınamaması sebebiyle Dilovası bölgesinde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarının denetleme raporları ve faaliyetlerin çevre yaşamına etkilerini öğrenmek bakımından Çevre ve Orman Bakanlığı’na bir dilekçe ile başvurmuştur. Bakanlık yanıtında, istenilen belgelere Kocaeli Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğünden ulaşılabileceğini belirtmiştir.

2-)Kocaeli Valiliği İl Çevre ve Orman Müdürlüğü Resmi Yazısı
10.03.2006 tarih ve 18 sayılı Kocaeli İl Çevre ve Orman Müdürlüğüne yapılan yazılı başvuru ile 12 aylık denetleme ve denetleme sonucu alınan kararların örnekleri talep edilmiştir..22.03.2006 tarih ve B.18 4.İÇO.2.41.00.01/1068 sayılı yazıda mevcut hava kirliliğinin nedenleri şöyle sıralanmıştır:

1. Mevcut hava kirliliğinin bilimsel gerçekçi veriler ışığında hava kirlilik haritasının çıkarılarak izlenmemesi
2. Mevcut bazı tesislerin eski teknolojiyle çalışmaları
3. Hava kirliliği konusunda bazı tesislerin koruyucu önlemler almakla birlikte, bu önlemlerin yetersiz bulunması
4. Kimyasal depolama tesislerinde bulunan depolama tanklarında gerekli önlemlerin alınmaması
5. Kimyasal madde yüklemesi yapılırken gerekli tedbirlere uyulmaması
6. Çarpık kentleşmenin yoğun olması
7. D-100 ve TEM karayolunun Dilovasının içinden geçiyor olmasının yol açtığı yaygın araç atık gazları
8. Kışın ısınma amaçlı olarak kullanılan kömürün İl Mahalli Çevre Kurulu kararıyla belirlenen kriterlere uygun olmaması
9. Evsel ve endüstriyel katı atıkların gelişigüzel alanlara dökülmesi

Bölgede yapıldığı belirtilen denetleme ve bu denetlemelerin sonuçları da şu şekilde tanımlanmıştır:

1- 42 adet tesise 12 ay içerisinde denetleme yapılmış, yapılan 42 tesis denetimi sonrası alınan sonuçlar belirtilmiştir.

2- Aynı yazılı cevapta Dilovası organize sanayi bölgesinde 171 adet tesisin yer aldığına dikkat çekilmiştir.

3- 2005 yılında bölgede bulunan işletmelere kesilen cezalar da yazılı olarak detaylandırılmıştır. Buna göre Yücel Boru işletmesinin ÇED raporu nedeni ile kapatıldığı ifade edilmiştir.2005 yılı içerisinde yapılan toplam 25 adet denetimde toplam 25 adet kurum ve kuruluşa toplam 137 926 953 000 TL (yaklaşık 138 000 YTL) ceza kesildiğinin altı çizilmiştir.

3-)PROF. DR. ONUR HAMZAOĞLU’nun BÖLGE İLE İLGİLİ ÖZET KANSER RAPORU
Raporda;
1995’2004 arasında bölgede toplam 495 ölüm vakası meydana geldiği, bu vakaların yüzde 33'ünü kanserden ölümlerin oluşturduğu, kanser ölümlerinin yüzde 44'ünün de havayoluyla sağlığı etkileyen faktörlerden kaynaklı akciğer kanseri türü olduğu, 2005 yılındaki ölümlerin yüzde 36'sının kanser kaynaklı ve vakalar içinde akciğer kanseri türünün %40 ile ilk sırada yer aldığı vurgulanmıştır.

Türkiye'de kanserden ölüm oranının yüzde 13 olduğunu raporunda belirten Hamzaoğlu, "Kocaeli genelinde ölümlerin yüzde 19'unun kanser nedeniyle gerçekleştiğine,oransal olarak Gebze'de yüzde 22, Gölcük'te yüzde 21, Derince'de yüzde 21, Körfez'de yüzde 18 şeklinde bir dağılım yaşandığına dikkat çekmiştir.

ÇEVRE SAKİNLERİYLE GÖRÜŞMELER
F.G İLE GÖRÜŞME
F.G 1955 doğumlu ve 1987 yılından beri Dilovası beldesinde ikamet etmektedir. Sağlık güvencesi bulunmadığı için vücudunda oluşan ve gün geçtikçe büyüyen kistler için tedavi olamadığını ifade etmektedir. Amatör balıkçılık yaptığını belirten F.G, 8’10 yıl öncesine kadar dilovası sahilinde günlük 10 kilo balık çıkarken şimdi bu sayının1 kg’ya kadar düştüğünü, sabaha karşı işletmelerin denize bıraktıkları kimyasal madde sonrası denizde köpük oluştuğunu ve bunun 3-4 saat süre ile denizde kaldığını gözlemlediğini anlatmaktadır. Dilderesinin deniz ile buluştuğu noktadan dilderesine bakıldığında derede fabrikalar tarafından kanallar açıldığının rahatlıkla görülebileceğini ve 2003 yılında dünyaya gelen torununun organizmasında oluşan sağlık sorunları nedeniyle ancak 48 yaşayabildiğini ve hayatını kaybettiğini dile getirmektedir.F.G bu ve benzeri birçok sağlık sorununa sanayi kuruluşlarının çevreye verdiği öldürücü zararların yol açtığına inanmaktadır.Bir ayrıntı olarak ta, ev hanımlarının hava kirliliği yüzünden çamaşırlarını kurutmak için balkona asamadıklarının altını çizmektedir.

V.Y İLE GÖRÜŞME
V.Y. bir teknisyen olup, fabrikalara filtre takma işi ile uğraşmaktadır.
Dilovası beldesindeki fabrikalarda ki filtrelemelerin yetersiz olduğunu, fabrikalardaki filtrelerin tam kapasite ile çalışsalar bile arıtma bakımından ihtiyacı karşılamadığını ve filtrelerin sadece denetimlerde göstermelik olarak kullanıldığını iddia etmektedir.

M.T İLE GÖRÜŞME
M.T 38 yaşında ve 35 senedir Dilovasın’da ikamet etmektedir.2004 yılından itibaren siyasetçilerden ümidini kesen ve çözümün sivil insiyatifle sağlanabileceğini ve yaptırımlar halk aracılığıyla yapılacağına inanmakta ve bu hislerle bu yola girdiğini ifade etmektedir.Yerleşim birimlerindeki çevre kirliliği üzerine araştırmalar, yazışmalar yaptığını ve birebir görüşmelerde bulunduğunu belirtmiştir. Bu süre içerisinde Ekoloji ve Sağlık Derneği’nin kurucu üyeliğini yapmıştır. Yaklaşık 20 yıldır yapılan çevre kirliliğinin son birkaç yıldır duyarlı bölge halkı tarafından yapılan girişimler sonucu %30’40 oranında azaldığını söylemektedir.
Yapılan çevre kirliliği sonucunda yerleşim birimlerinin taşınması işleminin bölge sanayicisinin işine yarayacağını, halkın bölgenin sigortası olduğunu iddia etmektedir. Dilovası’nın ilk olarak halk tarafından yerleşke olarak seçildiğini, işletmelerin daha sonra geldiklerini ve bu noktada Diliskelesi Tren istasyonun kuruluş tarihine bakılması gerektiğini söylemektedir.

Dilovası Belediye Meclisinin 10\06\2004 tarih, 26 No’lu meclis kararında Poliport Kimya San. ve Tic. A.Ş ’nin mevcut iskelesine ilave olarak hazırladığı dolgu alanı ile ilgili imar planının onaylanması sonucu imar planını oybirliği ile reddetmesine rağmen söz konusu firmanın bu kararı hiçe saydığını ve dolguyu yaptığını ve liman yapımına devam ettiğini bunun üzerine halkında liman yapımına karşı olduğunu göstermek amacıyla imza kampanyası başlatıldığını ve halkın yoğun bir şekilde katılım gösterdiğini dile getirmektedir.

Poliport Kimya San.ve .Tic. A.Ş.’ nin yapımına devam ettiği söz konusu limanın yerinde TCDD ye ait 406 Ada 21 Nolu parsel alanında tarihi iskele olduğunu iddia etmekte ve bu firmanın kanunları hiçe sayarak ve tarihi mirası yok etme pahasına liman yapımına devam ettiğini öne sürmektedir.Evlerin tapusuz olduğunu söyleyerek halkın haksız konuma düşürülmeye çalışıldığını buna karşılık ruhsatsız sanayi işletmelerinin var olduğunu iddia etmektedir.
Bölgede Poliport Liman A.Ş. sınırları içerisinde zehirli gazların depolandığı yeni tankların yapımının sakıncalı olduğu noktasında İl Çevre Müdürlüğü’ne yapılan başvurularının hiçbir sonuç vermediğini aksine söz konusu firmanın tank yapımına devam ettiğini ve aynı firma hakkında İl Çevre Müdürlüğü’ne yapılan dolgu ile ilgili ihbarında ise Müdürlüğün ÇED raporu olduğunu beyan ettiklerini fakat bu raporun asılsız olduğunu ısrarla iddia etmekte ve hukuki yola başvuracağını dile getirmektedir.

DOSB’ un kuruluşunun tamamen yasalara aykırı olduğunu ve bu konuda gerekli incelemelerin yapılması gerektiğini dile getirmektedir.

DEĞERLENDİRME
Türkiye gelişmekte ve sanayileşmekte olan bir ülke olarak, halen önemli ölçüde eski teknolojiye dayalı bir üretim altyapısına sahiptir. Bu durum insan ve çevre sağlığını tehdit ettiği gibi, hukuki boşluklardan yararlanan çok sayıda işletmeye müsamaha gösterilerek üretim yapmalarına göz yumulmaktadır.

Dilovası Beldesindeki 17’20 Nisan tarihlerinde alınan hava kirliliği ölçüm numuneleri ile ilgili sonuçlar 15 Mayıs 2006 tarihinde açıklanmıştır. Buna göre havadaki kadmiyum oranı tehlike sınırını AB standartları açısından 239, Türkiye ortalama ölçeği bakımından ise 30 kat aşmış durumdadır.

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Marmara Araştırma Merkezi (MAM), Kocaeli Üniversitesi (KÜ) ve Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü (GYTE) tarafından yapılan incelemelerde ’havada bulunan ağır metaller’ tablosu’ dehşete düşürücü bir sonucu ortaya koymaktadır. Buna göre söz konusu ağır metaller normalin 239 katı oranındadır.
Kadmiyum maddesi son derece zehirli bir madde olarak bilinmekte olup metal işleme alanında çalışan sanayi tesislerindeki yanma sonucu ortaya çıkmaktadır. Bu durum ise akciğer hastalıklarının, prostat kanseri ve kansızlığın, dokulardaki tahribatın en önemli nedenlerindendir.

Ayrıca bölgede çevre ve insan sağlığını çok ciddi şekilde tehdit eden en önemli kimyasal maddeler olarak Kalıcı Organik Kimyasalları sıralamak mümkündür. Tarım ve böcek öldürücülerin yanı sıra ilaç fabrikaları, sanayi atıkları ve atık yakma tesisleri çevreyi en yoğun şekilde kirleten Kalıcı Organik Kirleticilerdir. KOK lar, sebze, meyve ve hayvansal gıdalar yoluyla insan organizmasına bulaşmakta ve uzun süre bünyede kalarak doğal dengeyi ve bağışıklık sistemini tahrip etmektedir.

Bürokratik devlet yapısı Dilovasında yaşanan sorunların da en önemli etkenleri arasındadır.1987 yılından 23.07.2004 tarihine kadar yasada işyeri açma, ruhsatlandırma ve denetleme yetkisinin Merkezi yönetimin tasarrufunda bulunması nedeniyle yaşanan bürokratik sorunlar 5216 sayılı ’Büyükşehir Belediyesi Kanunu’ ile ruhsatlandırma ve denetleme yetkisinin Büyükşehir Belediye başkanlıklarına devredilmesiyle aşılmaya çalışılmıştır.

03.07.2005 tarihinde kabul edilen 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun Madde 85-h fıkrasına göre
’Yürürlüğe giren mevzii imar planına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatları Organize Sanayi Bölgesi tarafından verilir ve denetlenir’’hükmü ile bu tarihten itibaren ruhsatlandırma ve denetleme yetkisi, Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğüne verilmiştir.

Yapılan incelemede işyeri ruhsatlandırmaları, denetlemeler ve arazi kullanımı gibi doğrudan OSB yönetimlerinin sorumlu olduğu alanlarda büyük bir belirsizlik ve yetki kargaşasının hakim olduğu gözlenmiştir. Bu durum, hukuk dışı yöntemlerle işyeri açan işletmelerin sayısının artmasına, denetim ve yaptırım eksikliğine ve suiistimale neden olmakta, insan ve çevre sağlığı risk altına sokulmaktadır.

Bununla birlikte yerel yönetimlerin göz yumması sonucu sanayi bölgeleri ile yerleşim birimlerinin adeta iç içe geçtiği, tapusuz birçok konuta elektrik, su ve telefon hizmeti sağlandığı gözlemlenmiştir. Siyasi çevrelerin politik kaygılarla bu çarpık kentleşmeyi teşvik etmesi hiçbir şekilde kabul edilemez.

ÖNERİLER
MAZLUMDER KOCAELİ ŞUBESİ, Dilovası Bölgesi Çevre Kirliliği Sorununun çözümlenmesi için yetkililere aşağıdaki önerileri iletmektedir:

1-)03.07.2005 tarihinde kabul edilen 5393 sayılı Belediye Kanunu Madde 85-’h) Yürürlüğe giren mevzii imar planına göre arazi kullanımı, yapı ve tesislerinin projelendirilmesi, inşası ve kullanımıyla ilgili ruhsat ve izinler ile iş yeri açma ve çalışma ruhsatları Organize Sanayi Bölgesi tarafından verilir ve denetlenir’’ bendinin 4562 sayılı OSB yasasından anlaşılabileceği gibi sanayi kuruluşlarına kendi kendini denetleme yetkisine meydan verebileceğinden iptal edilerek, denetleme yetkisinin çıkar amacı gütmeyecek devlet kurumlarına verilmelidir’

2-) Dilovası organize sanayi bölgesi içerisinde karayolu, tren yolu vb. OSB kurulması için olmaması gereken unsurlar olmasına rağmen kurulmuş,Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tarafından kabul edilmiştir. Mevcut OSB sınır raporları incelenmeli ve gerektiği takdirde DOSB iptal edilmelidir.

3-). Poliport Kimya San. ve Tic. A.Ş. nin yapımına devam ettiği liman bölgesi Anıtlar Yüksek Kurulu ve TCDD yetkilileri tarafından incelenmeli söz konusu firmanın herhangi bir ihmalinin olup olmadığı araştırılarak söz konusu firmanın liman süreci ele alınmalı ve gerekiyorsa liman yapımı durdurularak bölge bu kurum-kuruluşlar tarafından korunmaya alınmalıdır. Bu noktada ihmali olan kişilere hukuki yaptırımlar uygulanmalıdır.

4-) Dilovası Beldesinde çevre ve insan sağlığını açıkça tehdit ettikleri resmi ve bağımsız raporlar ile kanıtlanmış bulunan Kalıcı Organik Kirletici sanayi kuruluşlarının derhal uyarılmalı ve düzenli, etkin şekilde denetlenmeli, gerekli önlemleri almayan kuruluşların faaliyetleri durdurulmalıdır,

5-)-2001 yılında Türkiye tarafından ancak bugüne kadar onaylanmayan Uluslararası Stockholm Kalıcı Organik Kirleticiler Sözleşmesi biran önce onaylanarak hükümleri yürürlüğe sokulmalıdır,

6-)Bölgedeki hava kirliliği ölçümlerinin uluslar arası standartların öngördüğü şekilde yapılmalı, ölçüm sonuçları kamuoyuna ilan edilmeli ve insan sağlığına etkileri gizlenmemelidir.
YAYIN BİLGİLERİKategori Adı Yurt İçi RaporlarTarih 2006-06-18
Şube ve Temsilcilerimiz
istanbul
İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği - MAZLUMDER İSTANBUL ŞUBESİ
Adres: Molla Gürani Mh. Şehit Pilot Mahmut Nedim Sk. No: 5 Kat: 4 Fatih / İSTANBUL (Aksaray Metro Durağı B Kapısı Karşısı)
E-posta: mazlumder[a]gmail.com | Telefon: +90 (212) 526 2440 | Faks: +90 (212) 526 2438

Ziyaretçi Sayımız : 4012682